Zeki Köylü
Yaşamdaki asıl trajedilerimiz
05 Mayıs 2008 Pazartesi
 

Değerli BODTO Üyeleri, Sevgili Bodrumlular,

Piyasaların dalgalandığı, üst düzey uzlaşma çağrılarının yapıldığı, gelecekle ilgili belirsizliklerin tavan yaptığı günlere denk geldi bu yazı. Herşeye gebe olan günün alaca karanlık ilk saatleri gibi. MÖ 427 - 347 yılları arasında yaşamış olan PLATON şöyle sesleniyor geçmişten bize; ‘‘Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz. Yaşamdaki asıl trajedi; yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.’’ Düşünüyorum da acaba biz bugün bu toplumsal trajediyi mi yaşıyoruz? Lise öğrencileri Çanakkale’yi Kars - Ardahan arası bir yere yerleştiriyor, Vali Bey’e verdikleri yanıtta. Üniversiteye hazırlık yapan bir gencimiz su molekülünü oluşturan atomları söyleyemiyor. Orta yaşta bir mali müşavirimiz alfabenin ilk yedi ve son yedi harfini bilemiyor. Bir ilkokul müdürü yine bir yarışmada böyle basit bir soruya yanıt veremiyor. Bu örnekler günümüz Türkiye’sinde sıradan oldu neredeyse. Meşhur olmak adına, yada kolaydan para kazanabilmek için cehaletini sergileyebilmek günümüz Türkiye’sinin alameti farikası adeta. Virüs gibi her alana da yayılıyor. En tehlikelisi bu kişilerden bazıları cehaletlerini neredeyse olağanlaştıracak kadar küçülüyor yada ukalalaşıyorlar. Kartopu çığa dönüyor. Farkında bile değiliz.

Bilgelik ve erdemin yerini çağın yeni değerleri alıyor. Bir Çin hikayesi şöyle anlatır: Su, rüzgar ve erdem saklambaç oynarlar. Su saklanır, ararlar, zor da olsa derin vadilerde akan bir kaynak olarak bulabilirler. Rüzgar saklanır, dağların doruklarında uzunca bir aramadan sonra onu da bulabilirler. Erdem saklanınca ortadan yok olunca bir daha bulamazlar. Bilgelik ve erdem bence insanoğlunu doğru geleceğe taşıyacak en önemli pusuladır. Bu pusula yok olursa aydınlıktan korkan büyükler haline geliriz ve gelmekteyiz de. Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiiriyle noktalamak istiyorum bu yazımı.

Değil işlerimiz yolunda değil.

Kaybettik eski düzen havasını.

Dağda çoban, denizde kaptan değil,

Şaşıran şaşırana pusulasını.



Daha sürer mi dersin bu şaşkınlık?

Yarını ne olacak dünyamızın?

Biz yaşımızı başımızı aldık,

Allah çocuklarımıza acısın.



Saygılarımla