Röportaj
BODRUM DENİZ MÜZESİ Selen Cambazoğlu’yla Ropörtaj
SELEN CAMBAZOĞLU
28.11.2019 10:48

Bodrum Deniz Müzesi’nin proje olarak hayata geçirilmesi ve Müze olarak açılmasından bahseder misiniz?

2010 senesinde, Bodrum Yat Festivali kapsamında Bodrum Kalesi önüne kurulan bir çadır içinde 18 adet Bodrum Tipi tekne modelinin sergilenmesiyle başlıyor bu serüven. Sonrasında BODTO liderliği ve Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla “Müze Projesi Tanıtım Sergileri” olarak farklı illerde ve platformlarda Bodrum’u temsil etmeye devam ediyor. 2011 senesinde ise Çarşı’da bulunan eski bedesten binasının müze olarak tahsis edilmesiyle halkın ziyaretine açılıyor ve serüvenine günümüzde de devam ediyor.

Bodrum Deniz Müzesi özel bir müze mi? Nereye bağlı?

 Müzemiz, Özel Müze statüsünde T.C. Kül tür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet müzeleri statüsünde olan bir müzedir. Kurum olarak Bodrum Belediye’sine bağlıdır ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi tarafından da denetlenmektedir. Mü - ze’nin proje sahipleri BODTO ve Bodrum Belediyesi olup; proje ortakları ise Muğla Valiliği İl Özel İdaresi, IMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi, Denizciler Derneği, Hasan Güleşçi ve Oasis Kültür ve Eğlence Merkezi’dir.

Bodrum Deniz Müzesi’nde bulunan koleksiyonlardan bahseder misiniz?

Müze’de 3 ana koleksiyon bulunuyor. Bodrum Tipi tekne modellerinin sergilendiği 50’ye yakın model teknenin olduğu koleksiyon, Cevat Şakir Kabaağaçlı Özel Koleksiyonu ve Hasan Güleşçi Deniz Kabukları Koleksiyonu. Bu koleksiyonlar dışında Bodrum’un yaşayan denizcilik kültürünü ziyaretçilerle buluşturan, süngercilere, kaptanlara, balıkçılara, tersanecilere ve Bodrum’un denize gönül vermiş insanlarına ait fotoğraf arşivi, süngercilik ve denizcilikle ilgili objeler de bulunuyor.

 Bodrum Tipi tekne modelleri nelerdir, hepsini Müze’de görmek mümkün mü?

Bodrum Tipi tekne modelleri dediğimizde, Bodrum’da yapılan tekneler dışında, farklı yerlerde yapılıp Bodrum’a gelmiş ve Bodrum’da taşımacılıkta, süngercilikte, balıkçılıkta ve turizm amaçlı kullanılagelmiş teknelerden de bahsediyoruz. 1900’lerin ikinci çeyreğinden itibaren günümüze kadar olan tarihsel sürece baktığımızda önceleri daha çok tirhandil, perama tipi; sandal, piyade ve bodi gibi ufak teknelerin kullanıldığını görüyoruz. 1960’lardan itibaren balıkçılık faaliyetlerinin troller ve gırgırlarla yapılmaya başlanması, nakliye amaçlı kullanımlar, aynı zamanda turizm alanında olan gelişmelerle birlikte daha konforlu alanlara ihtiyaç duyulması daha büyük teknelerin kullanılmasına yol açmıştır. Bodrum’un en meşhur tekne tipi olan Mavi Yolculuk Guletleri, hem yaşam alanında hem de güvertede geniş alan isteğinin önde olmasıyla şekillenmişlerdir. Bu arada, Bodrum’da yapılmış ilk Gulet olan Mustafa tratasının modelini de müzemizde görmek mümkün.

img_0177.jpg

Bodrum’da tekne yapımcılığı ne kadar eskiye dayanıyor?

 Arkeolojik verilere dayanarak konuştuğumuzda yöredeki denizcilik faaliyetlerinin Erken Tunç Çağı’na kadar gittiğini görebiliyoruz. Fakat tekne yapımcılığı dediğinizde, kayıtlarına ulaşabildiğimiz veriler Osmanlı Dönemi’ne ait bilgilerden oluşuyor. 18.yy’ın ikinci yarısından itibaren Bodrum’un bir taşra tersanesi olarak Osmanlı Donanması’na kalyonlar yaptığını biliyoruz. Bu anlamda Osmanlı Tersanesi, bölgedeki ve genel anlamıyla dönemsel tekne yapım faaliyetlerini, tekne yapım tekniklerini, bölgenin ve genel anlamıyla da Osmanlı Dönemi’ne ait deniz kültürü’nü bize aktaran ve hala ayakta duran yapısıyla Bodrum için önem teşkil etmektedir. Osmanlı Dönemi’nden sonraki dönem - de tekne yapım faaliyetlerinin 1930’larla birlikte Nami’nin Mehmet’le başladığını, sonrasında Ziya Güvendiren usta ve onun yetiştirdiği değerlerle günümüze kadar geldiğini biliyoruz. Müzemizde yer alan model tekneleri yapan Ali Kemal Denizaslanı da Ziya Güvendiren ustanın yetiştirdiği değerler arasındadır. Nami’nin Mehmet’in Ali Cengiz için 1933 senesinde yaptığı ve Bodrum’da yapılan ilk tirhandil olan Atilla ise müzede bulunan tekne modelleri arasındadır. 1960’lardan sonra Turizm’le birlikte artan tekne yapım faaliyetleri küçük teknelerle başlayan dönemi geride bırakarak, yerini büyük ve çok konforlu Mavi Yolculuk Gulet’lerine, Ayna Kıç’lara ve Mega Yatlara bırakmıştır. Cevat Şakir Kabaağaçlı ya da kendi deyişiyle Halikarnas Balıkçısı Bodrum için büyük bir değer.

Balıkçı ’ya ait koleksiyonu da Bodrum Deniz Müzesi’nde görmek mümkün değil mi?

Balıkçı’nın kızı tarafından bağışlanan, kişisel eşyalarının, fotoğraflarının, çizimlerinin, Balıkçı ‘ya ait belgelerin ve kitaplarının olduğu koleksiyonu müzemizde görebilirsiniz. Aynı zamanda teknesi “Yatağan’ın modelini ve cenazesinin taşındığı “Halikarnaslım” adlı tekneyi de görmek mümkün. 1925’te Bodrum’a sürülmesiyle birlikte başlayan “Halikarnas Balıkçısı”nın hikayesi müzemizde devam ediyor diyebiliriz. Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı bilmeliyiz, oku - malıyız ve onu anlamalıyız diye düşünüyorum. İki cümleye sığmayacak kadar derin ve hiç unutulmayacak kadar değerli bir insandı. Müze’de de, yaptığımız etkinliklerle, öğrenci projeleriyle özellikle çocuklara onu ve felsefesini aktaracağız

Müze’de çok ilgi çeken başka bir koleksiyon daha var, biraz bize Deniz Kabukları Koleksiyonu’ndan da bahseder misiniz?

Tabii ki, sevgili Hasan Güleşçi’nin bağışı olan 6000’e yakın deniz kabuğundan oluşan koleksiyon Müze’nin asma üst katında sergilenmektedir. Dünyanın farklı denizlerinden, yerlerinden (Bodrum da dahil) gelen 168 aileye ait bu zengin deniz kabuğu koleksiyonu formlarıyla ve renkleriyle gerçekten büyüleyici. Ayrıca, bu kısımda araştırmacılar ve ilgilenenler için küçük bir kütüphanemiz var, Müze içerisinde kullanmak üzere kitaplardan herkes faydalanabilir.

Hasan Güleşçi Deniz Kabukları Koleksiyonu’nda bulunan fosillerle ilgili bir çalışma yaptırdınız, bize biraz bu çalışmadan bahseder misiniz?

Evet, koleksiyonda bulunan 46 adet fosilin tarihlendirmeleri yapıldı. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi desteğiyle, uzmanlarından Seda Deniz Kesici ve Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Serdar Mayda tarafından yapılan çalışmanın sonucunda 430 milyon ila 1 milyon yıl öncesine tarihlenen fosillerin müzemizde bulunduğu anlaşıldı. Bu konuyla ilgili bir basın açıklamasını da ilerleyen günlerde yapacağım. Aynı zamanda Deniz Biyoloğu Öğretim Üyesi Dr. Uğur Yücel Kesici tarafından, koleksiyonda bulunan Deniz yıldızlarının taksonomileriyle ilgili çalışma da devam ediyor. Müze’de bulunan Süngercilik’le ilgili bölüm de oldukça dikkat çekici.

Bodrum Deniz Müzesi bu anlamda bu kaybolan mesleği yaşatıyor. Bu bölümde neler görülebilir?

Bodrum’da 1930’larla birlikte Gangava’yla (denizin dibine sarkıtılan ve üzerinde ağ olan metal boru) başlayan sünger avcılığı özellikle 1945 ve 1965 yılları arası en parlak dönemini yaşamıştır. Süngerciliğe olan bu talep Bodrum’da tirhandil yapımını da arttırmıştır. Gangava, aynacı sandalı ve forma (mancorna) dalgıçlığı gibi farklı şekillerde yapılan sünger avcılığı artık günümüzde yapılmamaktadır. Süngerin bol olduğu, henüz hastalığın dibi vurnayıp süngerlere bulaşmadığı, sanayinin yapay sünger üretmediği ve sünger avcılığının yasaklanmadığı o dönemlere ait fotoğraflar, gangava örneği, sünger çeşitleri, süngercilikte kullanılan tekne modelleri de Süngercilik bölümünün bulunduğu asma üst katta görülebilir.

 

Biraz da sizden bahsedelim, kendinizi bize kısaca tanıtabilir misiniz?

Ben Selen Cambazoğlu. 38 yıllık yaşantısı, öğrenim hayatının bir kısmı hariç Bodrum’da geçmiş, Ankara doğumlu, Ateş adında oğlu olan bir anneyim. Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne arkeolog olarak atanan babam sayesinde 1980’de Bodrum’a taşınmışız. Babam (Aşkın Cambazoğlu), Oğuz Alpözen ve Yaşar Yıldız’ın ülkenin ilk 3 Sualtı Arkeoloğu olma ünvanına sahip oldukları bu dönemde benim de hayatımın çoğunlukla geçtiği yer Bodrum Kalesi, zaman zaman sualtı kazıları ve mahallem Kumbahçe. Müze’de bulunan fotoğraf arşivinde göreceğiniz kaptanlar, süngerciler, denizciler belki hatırlamadıklarımla beraber hepsi aslında benim geçmişimin pay sahipleri diyebilirim. Öğrenim hayatımın bir kısmı Cumhuriyet İlkokulu ve Bodrum Lisesi, diğer kısmı ise Ankara Yükeliş Kolejleri’nde geçti. Sonrasında Bilkent Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nü kazandım. Selimiye, Bozburun Bizans Batığı kazısında, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde ve Mausoleum’da staj süreçlerim oldu. Üniversite’den sonra Antalya, Kemer’de Dalış Okulu açtım ve 5 sene işlettim. Sonrasında İstanbul TURSAB’da Kültür İşleri Danışmanlığı yaptım. Ardından Bodrum’a dönüp Gastro-tur faaliyetleri düzenledim ve bir restoran açtım. Sonrasında Bodrum Belediyesi’ne arkeolog ve sanat tarihçi olarak girdim. 2018 Ağustos ayından beri de Bodrum Deniz Müzesi’nde müdürlük görevimdeyim.

Müze’de gerçekleşen etkinlikler var mı? Faaliyetleriniz ve projelerinizden bahseder misiniz?

Müze faaliyetleri arasında geçtiğimiz senelerden beri süregelen öğrenci programları var. Bu sene uygulayacağımız “6 Ay, 6 Okul, 6 Fikir” programı, katılımı gerçekleştirecek her okulun müzemiz koleksiyonlarıyla ilintili planladıkları yaratıcı aktiviteleri içeriyor. Duyuruları sitede ve sosyal medyada görebilirsiniz. Bunun dışında öğrenci grupları Yarımada genelinde farklı okullardan her daim ziyarete geliyorlar. Farklı program oluşturmak isteyenlerle de her zaman yeni programlara açığız, yeter ki Müze ve Eğitim her zaman iç içe olsun. Yine, 2018-2019 Öğrenci Programları dahilinde düzenleyeceğimiz 1.Bodrum Deniz Müzesi Resim Yarışması olacak. Yarışmaya son başvuru tarihi 05 Nisan 2019. 20-24 Kasım tarihleri arasında Katar, Doha’da gerçekleşen 8.Dhow Ahşap Tekne Festivali’nde Bodrum Deniz Müzesi olarak Bodrum’u 3 model tekneyle temsil ettik. Müze’de bulunan Gazi, Klasik Gulet ve Deniz Kurdu tekneleriyle Bodrum’un yaşayan denizcilik kültürünü meraklılarına aktardık. BODTO sponsorluğunda 29 Nisan-15 Mayıs 2019 tarihlerinde gerçekleşecek 1. Uluslar arası Bodrum Heykel Sempozyumu için, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü ve Bodrum Deniz Müzesi olarak gerekli çalışmalara başladık. Heykel Bölüm Başkanı Esra Sağlık’la attığımız bu adımın çıktısı, Ulusal ve Uluslar arası heykeltıraşların “Deniz Kabuğu” teması üzerine yapacakları insanüstü boyutlarda dört adet deniz kabuğu heykeli olacak. Çalışılacak malzeme mermer olup, sempozyum komitesince Yarımada’da belirlenen yerlere yerleştirilecekler. “Bodrum Denizcilik Kültürü Konuşmaları” gelecek etkinlik takvimimizde yer alıyor. Duyurular sosyal medya hesaplarından ve web sitesinden takip edilebilir.