HAYATIN NEŞESİYLE DANS EDEN SANATÇI… ÖMÜR UYANIK

HAYATIN NEŞESİYLE DANS EDEN SANATÇI…

                                                                                                                   Röportaj: Işın Barut

“Hayatı kutlamayı çok iyi bilen bir kadın var karşımda. Sanki otururken bile dans ediyor,

Kahkahalarıyla, şiirsel cümleleriyle, vücut diliyle…

Gözleri derin ve ardında birçok anlam taşıyor;  çocuksu bir sevinç var özünde bu bakışların.

Karşısındakini tüm gerçeklere rağmen hayatın güzelliklerine inanmaya ikna edecek kadar cesur ve kuvvetli…

Paylaştıkça çoğalan bir enerji Ömür Uyanık'ınki… Adeta sonsuz bir mutluluk pınarı, etrafını ışıldatmaya Bodrum'da yeni açtığı dans okulunda devam ediyor.”

 

Balet Tan Sağtürk ile birlikte Bodrum'da dans okulu açma fikri nasıl doğdu?

Siz bu soruyu sorarken hala ürperiyorum. Bu nasıl bir yazıdır diye düşünüyorum, yapbozun parçaları birbirine birleşiyor: Tan ile karşılaşmam, sonra onunla TV programı yapmamız, aynı eserde rol almamız… Diyorum ki Tan'a “Bizim nasıl bir kader birlikteliğimiz var. Hayat devamlı bizi bir araya getiriyor.”. Ben inanıyorum ki bundan önceki yaşantımızda yine beraberdik, misyonumuz bitmedi ve bir şekilde Bodrum'da yine buluştuk. Bundan önce ben fanatik Çeşmeciydim. Yaşadığımız eski sitede çok kayıplarımız oldu, geçen sene de yeğenimi kaybettim. Bu hayalimi 2015-2016 da hayata geçirmek istiyordum ancak 2 sene Onun hastalığıyla mücadele ettik. Çok sevdiğiniz insanlar bir yerlerle özdeşleşiyor, onun köşesi oluyor orası, bunlar bana acı vermeye başladı. Gümüşlükte arkadaşlarımıza geldiğimizde aniden buradan bir ev almaya karar verdik ve bu hayatımın en doğru kararlarından biri oldu. Sonra ben Bodrum'a aşık oldum. Bu kadar aşık olacağımı hiç tahmin etmiyordum. Arada bir Bodrum'a kaçıyordum ancak vicdan azabı çekiyordum, sonra dedim ben burada bir okul açayım da gelmem yasallaşsın (gülüyor…). Tabi Tan ile benim bu hayallerimden henüz konuşmamıştık. Sonra Nisan ayında Füsun (Samsun bale okulundaki ortağım) ile hem ev alalım hem okula bakalım diye buraya geldiğimizde Tan tesadüfen beni aradı; “Ömür, biliyor musun ben Bodrum'dan çok teklif alıyorum.” dedi. Bir an durdum, “Tan...” dedim “Şuan okul bakmaya gidiyorum atla uçağa gel!”.  Tan uçağa atladı geldi, Midtown'da Tan'ı davet etmiş, birlikte buraya geldik. Sağ olsunlar bizi çok güzel karşıladılar, onların gösterdiği yerler bizim için küçüktü, kongre merkezini bize vermeleri için yönetimi ikna ettik. Ve şuan Bodrum'a Avrupa'nın en büyük dans okullarından biri kuruluyor, yaklaşık 880 m2. Bunu Tan Sağtürk, Füsun Uzel, Ömür Uyanık olarak başardık ancak söylemeden edemem hepimizin arkasında bizi toparlayan biri var: Sevgili eşim Tacettin Uyanık…

Bu okulun amacı nedir peki?

Hedefi International Summer School, Yani Uluslararası Yaz Okulları açmak.  Dansçı, balerin olma yolunda ilerlemek isteyenler yazın Avrupa'da yaz okuluna giderler ve çok büyük isimlerle çalışırlar. Biz o büyük isimleri tanıyoruz, onlar buraya gelsin ve bizden artık kimse yurtdışına gitmesin, böylece Bodrum'a sanatsal anlamda katkı sunalım diye düşünüyoruz. Bizim en büyük hedefimiz Tan ile bu. Mesela Kos'a çok yakınız, oraya gidebilir, kültürel anlaşmalara bakabiliriz. Sanat bizi kimlerle buluşturacak bakabiliriz. Mehmet Balkan'ın da evi Bodrum'da; eşi Lale Balkan ile Bodrum'da hocalık yapacaklar, çok geniş bir çevreleri var ve onları Avrupa çok iyi tanıyor. Portekiz'de Lisbon'da ve Almanya Hannover'de artistik direktörlük yaptılar, çok ünlü dansçılarla hala iletişim içerisindeler, bu isimleri duyanlar mutlaka buraya gelecektir. 2019 yazında büyük gösteriler bizi bekliyor, kendi okulumuzun gösterisini Antik Tiyatroda yapabiliriz mesela (sponsorluk durumuna göre), Ankara'daki, İzmir ve İstanbul'daki öğrencilerimizi Bodrum'daki öğrencilerimizle buluşturabiliriz.

Okul ne zaman hazır olacak peki?

Mimarımız Güvenç Karamustafa binayı teslim etti ve Ekim'in ilk haftası başlamayı hedefliyoruz. Yerimiz Midtown Makro marketin hemen altında, yeni açılan AVM bölümünde, 880 m2 alanımız var. Resim, müzik piyano gitar, flüt, keman, davul, bale, yetişkinler için bale ve jazz dance derslerimiz olacak, kısaca küçük bir konservatuar yaratacağız. En önemlisi ben de kendi branşım dışında workshoplar düzenlemeyi düşünüyorum. Merak edenler ömürce design Instagram sayfama bakabilirler.  

Tan Sağtürk ile sadece Bodrum için mi markalarınızı birleştiriyorsunuz?

Biz sadece Bodrum için bir araya geldik markaların bir araya gelmesi ya da çok iyi iki arkadaşın buluşması diyebiliriz buna. Tab Sanat ve Tan Sağtürk Okulları olarak sadece Bodrum'da çalışma yapacağız. Resmi açılışı 1 ay sonra yapacağız, ama ekibimiz hazır; idari koordinatörden temizlik işlerine kadar. Ön kayıtlar da başladı. 05424213760 'dan ön kayıt alıyoruz. Diğer telefonumuz: 0541 358 5550. Kendimize bir sayfa açmayı düşünüyoruz ancak şimdilik Instagramdan Tab Sanat Akademi 3 diye girebilirler

Buraya yerleşen aileler için bu büyük fırsat.

Bu konuda mütevazı olamayacağım gerçekten çok şanslı olduklarını düşünüyorum. Bu işi çok iyi bilenlerle birlikte çalışacaklar. Avrupa standardındaki her bir salonumuz 80 m2   - 100 m2 arasında. Bale salonlarımız da standartlara bağlı kalınarak hazırlandı ki bu çocukların sakatlık yaşamamaları için çok önemli! Bale salonunda önce tahta ızgara döşenir, üzerine rabıta döşenir ve sonra dans muşambası döşenir. Sebebi çocuğun sert zeminde zıplamasını önlemektir. Zeminin süspansiyonu çok iyi olmalı ki çocuğu yukarı ittirebilirsin. Aynı araba gibi süspansiyonu gibi olması gerekiyor, aksi takdirde sakatlıklar çıkıyor çünkü omurlar sert zeminde zıpladıkça birbirine yapışıyor. Bizim bu şekilde profesyonel anlamda Avrupa çapında 4 büyük salonumuz var ayrıca müzik, resim odalarımız da mevcut.

Ömür Uyanık nasıl yetişecek bu kadar çalışmaya?

Benim hayatımda burası var, Ankara'daki Devlet Opera ve Balesi'nde çocuk balesi bölümüm var, hem Gisselle Balesinde hem de Troya balesinde rolüm var, Fındıkkıran balesinde çocuklarım dans ediyor. Onun dışında Samsun var, Tab Sanat Ankara var ve tabi ki en küçük çocuğum büyümekte olan Bodrum var ve onun özene ihtimama ve çok iyi beslenmeye ihyacı var. Bir takipçim sormuş “Hocam siz hangi ırmağın suyusunuz, nasıl yetişiyorsunuz bu kadar şeye?” diye. Bana göre ben iyilik ve doğruluğun suyundan geliyorum ve sevgiyle her şeye yetişiyorum.

 

“Bütün apartmanları küçükken boyamak isterdim çok renksiz gelirlerdi bana. Şimdi de insanların hayatında renk göremiyorum. Ama Bodrum'da bu renk var!”

Yaptığınız işlerden büyük haz duyuyorsunuz, bu birazdan da doğuştan gelen özelliğiniz mi?

Çok haklısınız.  Biraz megalomanca olacak ama küçükken arkadaşlarıma “Bana iyi bakın, ben ilerde çok farklı yerlerde olacağım, siz bana diyeceksiniz bu bizim arkadaşımızdı diye.” derdim. Küçüklükten beri o garip bir duyguydu içimde. O zaman baleyi bilmiyordum Türkan Şoray olmak istiyordum, görsel sanatlara karşı inanılmaz ilgim vardı, bir de öğretmen olmak istiyordum… Mahallenin çocuklarını hep çalıştırırdım okuldan sonra. Yaptığım hobiye bakınca da bunun çocukluğumdan geldiğini anlıyorum- bütün apartmanları küçükken boyamak isterdim çok renksiz gelirlerdi bana, bu lila olsun bu mor olsun bu pembe olsun bu kırmızı… Yani renk olsun, ben insanların hayatında bu rengi göremiyorum ama burada her şey çok renkli çok net aynen gökyüzü ve deniz gibi... Bunlar hayatta paha biçilemeyen duygular, insanlar bunları ne kadar görüyor acaba?

İnsanlara bunları anlatmayı misyon edindiniz sanıyorum?

Mutsuz insanlar beni üzüyor; üzülüyorum onlar için ne yapabilirim, ben onları nasıl mutlu edebilirim diye düşünüyorum… Çocuklarda da var bu mutsuzluk, onu da görüyorum… Onları anneler babalar çok fazla her şeye yönlendiriyorlar. İnsanın 100 tane hobisi olmaz, 1 tane olur, doğru hobi ise devam edilir. Maddi manevi gücünüz varsa birden fazla hobi isteyen çocuğunuz varsa tabi ki engel olmayın.  Ben çocuğumu hiçbir okulla ilgili ek derse yollamadım isimlerini bile ezberlemedim çünkü reddediyorum. Oğlum bana dedi ki, anne ben ne zaman yaşayacağım… Ben de onu çok haklı buldum ve hiç bir ek derse yazdırmadım! Ömer bugün başarısız bir çocuk değil ama en azından kendine zaman ayırdı mutlu bir çocukluk yaşadı, mutluluğu keşfetti. Benim çok öğrencim var, ek derslere gitmeyip en güzel yerleri kazanan. Bu bir ölçü değil, en büyük ölçü gittiği hobi değil sizsiniz. Aile ne kadar mutluysa çocuk o kadar başarılı olacaktır.

Bodrum son zamanlarda herkesin yerleşmek istediği bir yer haline geldi, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bodrum bir cennet ve bu göç çok normal. Ancak isterim ki Bodrum mutlu insanların yeri olsun Bir şeylerden mutsuz olup buraya akın etmek yerine, orada her şeyi bırakıp güzel enerjinizi Bodrum'a verin. Neyi bıraktıysanız arkanızda bırakın, Enerjinizi doğru akıtın ki, aynı şemsiye altında burası için güzel şeyler üretelim. Tek bir şey istiyorum, insan profili değişmesin. İnsan profili doğru kalınca şehir çok gelişir. Bodrum sevilmeyecek bir yer değil, mümkün değil. Biz buradan ev almakla çok doğru bir karar verdik, Bodrum insana mutluluk veren bir yer, işte ben de 2014 yılında Mavi dergiye verdiğim röportajda söylediklerimi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu dergi aracılığıyla sözümü tutmanın gururunu yaşıyorum ve Mavi dergiye bana bu fırsatı verdiği için çok teşekkür ediyorum.

Küresel ısınmayı sanatla anlatmak gibi sosyal sorumluluk projeleriniz Bodrum'da da devam edecek Küresel ısınma benim çok üstünde durduğum bir konuydu. Ve bu projemizi Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde ki çocuk balesi kursiyerleri ile hayata geçirdik ve hikayeyi birlikte yazdık. Birleşmiş milletler o yıl demiş ki sizin ülkeniz küresel ısınmayla ilgili nasıl çalışma yapıyor, çocukları nasıl bilinçlendiriyor? Benim bundan haberim yoktu tabi. Sonra bir gün telefon geldi, dediler ki biz Birleşmiş Milletlerin Ankara temsilciyiz. Dediler ki hocam biz bunu tesadüfen öğrendik, eserin son günü de gidip izleyip çok etkilendik. Ve biz ülkemizden örnek olarak sizin hazırladığınız eseri yolladık bize de oradan tebrik geldi çünkü küresel ısınmayı sanatla anlatan tek ülkeymişiz. Böyle çalışmalar Bodrum'da da neden olmasın.

Bodrum için projeniz nedir?

Ben bu sene Bodrum için Bale Anadolu istiyorum, benim projelerimden bir tanesi bu. Yani Beethoven'in neden sağır olduğunu çocuklara anlatırken Aşık Veysel'in de neden kör olduğunu çocukların bilmeleri gerekmekte. Onun için benim konseptim bu sene Bale Anadolu; yani klasik çok sesli batı müziğinden sonra türkülerimizle dans etmenin haklı gururunu yaşayacağız. Ayrıca Tan hocayla birlikte Kardelen adlı parçaya koreografi hazırlayacağız.

“Bodrum sanatla doğuştan özdeşleşiyor zaten.”

Sanatın Bodrum'a nasıl bir yön verdiğini düşüyorsunuz?

Özellikle Uluslararası Bodrum Bale Festivalini hep takip diyorum. Zaten kurumum olduğu için arkadaşlarım geliyor, onları takip ediyorum. Ben o sırada esere bakmıyorum, seyircileri gözlemliyorum yüzler nasıl diye. Çok mutlular çok keyifliler. Bodrum sanatla doğuştan özdeşleşiyor zaten. Halikarnas Balıkçısı ile başlamış her şey, onun yazdığı şiirle giriyoruz Bodrum'a.  Sizi zaten sanat karşılıyor, doğa da bir sanattır, dantel gibi gezdiğiniz koylar da, bu bana hep ilham vermiştir.  

Peki sanatın ticari yaşama katkısı ne sizce?

Ticaretten çok anlamam (gülüyor ) hesaplamadım bile ama gözüme gelen ilk görüntü dans kostümüyle gezinen bir sürü dansçı, topuz yapan, pointini giyen,  hiç tanımadıkları şehirlerden gelip sanat adına fikir alışverişi yapan insanlar, belki oradan doğan güzel beraberlikler…

“Çok çalışıp karşılıksız hiçbir çıkar gözetmeksizin sevgiyle yaptığınız her iş size ödülle döner.”

O beraberlikler Dünyayı değiştirebilir mi acaba?

Neden olmasın? Hayat mucizelerle doludur… Çok çalışıp, karşılıksız hiçbir çıkar gözetmeksizin çalışan her insan mucizelere açıktır ve unutmayınız ki sevgiyle yaptığınız her iş size bir gün ödül olarak dönecektir.

Yolunuzu açıyor değil mi?

Açıyor sanki şey gibi, hani Kızıldeniz yarılmış kavim oradan geçmiş ya, onun gibi hissediyorum bazen kendimi sonra eşim beni durduruyor (gülüyor...) “sakin ol” diyor ve “aşağıya in Dünya'ya dön”…

“Üreten kadının eli her zaman ülkemize çok uğurlu geliyor …”

(Bu sırada Ömür hanımın eşi geliyor yanımıza ve bu güzel çifte birlikteliklerini soruyoruz)

Eşinizle bu güzel enerjinizi neye borçlusunuz? Gençlere ne tavsiye edersiniz bu şekilde uzun yıllar ilişkileri koruyabilmeleri için.

Tacettin Uyanık: Bu bir enerji, eğer yürüdüğünüz yoldaki enerji ayını şeye kanalize oluyorsa başarı kaçınılmaz. Ömürle ilişkimizde aynı meslekten gelmemizin de avantajını yaşadık. Dışardan biri olsaydım çalışma süreçlerinin farklı zamanlara denk gelmesini hoşgörüyle karşılıyor olamazdım belki de. Ancak Onun yaşadığı zorlukları biliyor ve anlıyorum.

Ömür Uyanık: Biz Tan ile birlikte Diyarbakır, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi uzak yerlere de eğitmenlik yapmaya gittik; eşim bu konuda da her zaman bana destek oldu. Beni özgür kıldı ki özgür olmak dünyanın en güzel duygularından biri. Bir kadın olarak eşimin bana olan güvenini hiç sarsmadım. Hep dediğim gibi  Türkiye'de kadın olmak çok ağır... Kadınlar lütfen üretsinler ÜRETEN KADININ ELİ ÜLKEMİZE ÇOK UĞURLU GELİYOR…

Sizin gibi birikimli bir insana daha soracak çok soru var ancak bir dahaki röportajımıza kadar şu soruyla tamamlayalım konuşmamamızı: “Bodrum'a bu kadar aşık olacağımı bilmiyordum.” demiştiniz, peki böylesine zarif bir sanatçı bu kadar sevdiği Bodrum'da manzarayla baş başa kalınca ne hissediyor?

Üretmek istiyorum… Klasik müzik açıp neler yapabileceğimi hayal etmek istiyorum kimisini de o anda hemen hayal gücüm ve el becerimle hayata geçiriyorum. Mesela ben Deniz kenarlarından 5-6 senedir cam kırıklarını topluyorum, onlar zamanla buzlaşıyor çok güzel renk alıyor, onlarla çalışıyorum. Ya da yemek yapıyorum. Pazar gezmeyi çok seviyorum kumaş çok seviyorum. Kumaştan yaptığım çok çalışmam var. Hiçbir zaman 5 çayı kadını olamadım, bunu yapanlara elbette saygım sonsuz ancak ben böyle daha çok ürettiğime inanıyorum. Çalışmak ibadettir diyerek herkese çok teşekkür ediyorum.

Yaşam enerjimiz yükselmiş bir şekilde, mutluluğumuzun biraz daha farkında olarak, sevinçle tamamlıyoruz röportajımızı. Bodrum'a böyle güzel bir dans akademisinin çok yakışacağını düşünerek Bodrum Mavi Dergisi olarak Sanatçı Ömür Uyanık'ı tebrik ediyoruz…

            

https://www.bodto.org.tr/ sitesinden 28.03.2024 tarihinde yazdırılmıştır.