Sadun Boro’yu Saygıyla Anıyoruz

Adını Bodrum’un mavisine yazdığımız Sadun Boro’yu, aramızdan ayrılışının 10. yılında özlemle anıyor; doğaya ve yaşama kattığı değerler için minnet duyuyoruz.

“Kısmet” adlı yelkenlisiyle 1965 yılında başlayan dünya yolculuğu, sadece Türk denizcilik tarihinde bir ilki gerçekleştirmekle kalmadı; aynı zamanda doğayla uyum içinde yaşanabilecek bir hayatın mümkün olduğunu hepimize gösterdi. Bodrum’un deniz ruhuyla buluşmasında da büyük bir ilham kaynağı oldu.

Sadun Boro, Bodrum’un bakir koylarını, masmavi sularını, eşsiz doğasını yazılarında büyük bir sevgiyle anlattı. Kalemiyle tanıttı, vicdanıyla korudu. O, yalnızca bir denizci değil; aynı zamanda bu kıyıların sessiz bir savunucusuydu. Bugün çevreyi korumak için çaba gösteren herkes, onun bıraktığı izlerin peşinden gidiyor.

BODTO Mavi Dergisi’ne verdiği son röportajında, gençlere şu çağrıyı yapmıştı:

“Gençler buralara sahip çıksın, biz 35 sene uğraştık, buralar hâlâ bakir, mağdur edilmesin…
Hem gençler hem de çocukları için Dünya’nın en güzel yeri geleceğe miras kalsın.
Ondan sonra kendileri doğadan her fırsatta istifade etsin;
işte o zaman adam gibi yaşadıklarını hissederler!
Yoksa karınca gibi evden işe, işten eve gider dururlar…”

Bu sözler, çevre bilincimizin temel taşı olabilecek bir vasiyet niteliğindedir.

Dünya Çevre Günü’nde Sadun Boro’yu anmak, onun bizlere bıraktığı değerleri ve sorumlulukları yeniden hatırlamak demektir. Bodrum’un kıyılarında esen her meltemde, mavi yolculuklara çıkan her yelkenlide, onun izleri yaşamaya devam ediyor.