4 NOLU KOMİTEDEN TURİZME DAİR ÖNEMLİ YORUMLAR


Bodrum Ticaret Odası 4 Nolu Meslek Komitesi (Seyahat Acenteleri-Taşımacılık ve Otomotiv Sektörü) 4 Nisan Salı günü Kobi Bodrum programına konuk oldu. Komite Başkanı Rukiye Dengiz ve Yönetim Kurulu Üyesi Arif Ceylan Satı sektörün sorunlarını gündeme taşırken, Bodrum turizmine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Rukiye Dengiz: “Turizmde herkesin güvene ihtiyacı var.”

Komite Başkanı Rukiye Dengiz, Bodrum’daki alt yapı çalışmalarının turizme etkisini yorumlarken bu çalışmaların daha fazla özen ve planlama içerisinde yapılması gerektiğini vurguladı. “Planlamalar daha erken yapılmalı ve çalışmalar sezona sarkmamalı. Bu durum hem otelciler hem de seyahat acenteleri için büyük sorun yaratıyor. Bölgemize gelen misafirlerimizden de bu konuda ciddi şikayetler alıyoruz.” diyen Dengiz, Bodrum’un önemli bir turizm destinasyonu olduğunun altını çizerek bölgenin daha fazla özeni hak ettiğine işaret ederek hem otelcilerin hem de seyahat acentelerinin güvenilir bir kamu alanına ihtiyaçları olduğunun altını çizdi.  

Komite Başkanı Bodrum’un büyük bir kentleşmeye doğru gittiğine de dikkat çekerek “Bölgemizin ve Bodrum kimliğinin bir an önce korunma altına alınmasına ihtiyaç var.” dedi. Dengiz otellerin rezidansa dönmesinin de turizmin geleceği açısında sorun teşkil ettiğine parmak basarken bu durumun yatak sayılarında düşüşe sebep verdiğini ve dolayısı ile bu düşüsün uçuşlara da yansıdığını açıkladı.

Üye sorunlarına da dikkat çeken Dengiz, “Üyelerimizin birçok sorunu mevcut, bunlardan biri de taşımacı acentelerimizin karşılaştığı korsan taşımacılık sorunu. TÜRSAB bu konuda ciddi denetimler yapıyor tutanaklar tutuluyor ancak konuya köklü bir çözüm bulmak gerekli. Vatandaşlarımız da daha bilinçli olup korsan taşımacılığı tercih etmemeli.” şeklinde konuştu.

“Turizmi 12 aya yayacak olan aynı zamanda buranın insanlarıdır.”

Yönetim Kurulu Üyesi Arif Ceylan Satı ise Bodrum’un kompakt yapısına dikkati çektiği konuşmasında Bodrum’u diğer destinasyonlardan farklı kılan birçok özelliğin olduğunu hatırlattı. Satı, “Bodrum merkezde birbirine girmiş evler, işletmeler, restoranlardan oluşan bir sistem var. Dolayısı ile bu bölgede turizm ve yerleşimi birbirinde ayırmak çok zor. Bu bölgedeki dar sokaklarda transfer araçlarımızın yaşadığı birçok sorun mevcut ancak bunlar aşılamayacak problemler değil.” dedi. Turizmin geleceği için canlı şehirler yaratmak gerektiğine işaret eden Satı, “Bizim Bodrum’da Ekim sonu Kasım başı gibi herkes işlerini bitirir tekneci teknesini çeker, otelci otelini kapatır. Turizmi 12 aya yayacak olan aynı zamanda buranın insanlarıdır.” dedi.

Bodrum’un dünya çapında bilinen marka değerini vurgulayan Satı, bu değeri korumak gerektiğine dikkati çekerek bu konuda kurumlar arası işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. Satı konuşmasının devamında şunları kaydetti:  “Bodrum ile ilgili yerel yönetimlerimiz Bodrum genelinde çalışmalarını hızla sürdürüyorlar. Biz de sorunlarımızı aktarıp hızla cevap alabiliyoruz ayrıca BODTO Türkiye’nin hiçbir yerinde görülmemiş bir olguyu oluşturmuş durumda; diğer tüm kurumlarla uyumlu bir şekilde çalışıyor. Bodrum bunun için çok özel bir durumda tabi bunda kişilerin bireysel ilişkileri de faktör ama sonuçta biz sonuca bakmak durumundayız herhangi durumda BODTO, TÜRSAB ve diğer kurumlarla ortak çalışıyoruz.”

“Geçen sezon Bodrum kurvaziyer gemileri Bodrum’a geldiğinde İMEAK DTO Bodrum Şubesi ve Bodrum Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile görüştük. Özellikle yerel esnaf kazansın diye turdan çıkan yolcuları çarşı içine yönlendirdik. Alternatif yaratmak bizim işimiz yollar o sırada kazılmıştı biz de tekneyle yolcuları yönlendirdik.” diyen Yönetim Kurulu Üyesi turizmde ulaşımın en önemli konu olduğunu vurguladı.

Satı, “Bodrum’a uçuş olmadan turizmin sürdürülebilmesinin mümkün değil, ulaşım olacak ki misafirlerimiz gelsin ve hizmet satın alsın.” dedi. Bodrum’daki alt yapı çalışmalarının da acilen tamamlanması gerektiğini hatırlatan Satı, Şubat-Mart aylarında bölgeye gelen tur operatörlerinin artık kötü manzaralar ile karşılaşmaması gerektiğine değindi.

Satı konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Dünyanın her yerinde orta segment üzeri insanların yaşayabildiği lokasyonlar var. Bu bir zincir. Bir kere enflasyon çok yüksek. Yüksek kiralar sebebiyle personeli dışarıdan getirip burada onları yerleştirdiğimizde inanılmaz paralar ödüyoruz. Evet, negatif bir durum ama ben personel getirmiyorum çalıştırmıyorum deme durumumuz da bu sektörde yok. Ancak enflasyon durulursa ancak bu işler o zaman dengeye girer çünkü çok talep var. Sizin bir apartınız var örneğin kiraya vereceksiniz siz vazgeçtiğiniz an aynı gün başkası kiralayabilir.