Rifat HİSARCIKLIOĞLU
Türk Girişimcileri İçin Küresel Entegrasyon Devri
29 Mart 2012 Perşembe

Türk Girişimcileri İçin Küresel Entegrasyon Devri Sayıları 5 milyonu aşan Türk diasporasını küresel hedeflerimiz doğrultusunda örgütlemek, hedeflerimiz etrafında kenetlenmek için Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde Dünya Türk İş Konseyi'ni (DTİK) kurmuştuk. 2009 yılında Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve bakanlarımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ilk Dünya Türk Girişimciler Kurultayı ile yaklaşık 80 ülkeden 2 bini aşkın Türk girişimci ve profesyoneli ilk defa aynı platformda buluşturduk. Türk diasporası kavramını yine ilk defa pozitif anlamda bu çatı altında kullandık. Yurtdışında yaşayan girişimciler ve profesyoneller arasında etkin bir iletişim kurulabilmesi için DTİK İletişim Platformu"nu (dtik.org.tr) kurarak Türk girişimci ve profesyonellerini elektronik ortamdabir araya getirdik.

Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nın ikincisi 18-19 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul'da toplandı. Yaklaşık 90 ülkede faaliyet gösteren 2 bin 200 Türk girişimcisi ve uluslararası şirketlerdeki Türk yöneticiler, profesyoneller bir kez daha bir araya geldi. Bu kurultayda bir kez daha gördük ki insanımızın öz güveni eskisiyle mukayese edilemeyecek ölçüde artmıştır. Küresel kriz dalgasına rağmen Türkiye, istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürüyor. Girişimcilerimiz, sanayicilerimiz, işverenlerimiz, yatırımcılarımız, müteahhitlerimiz dünyanın dört bir yanında başarılara imza atıyor, Türkiye'yi ve milletimizi gururla temsil ediyor.

Küresel güç dengeleri yeniden şekillenirken, ülkemizin küresel düzendeki ağırlığının artması için birlik olup, başarı öyküleri yazmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede hedefimiz sürdürülebilir “Yurt Dışı Türkler” stratejisi ile dünyadaki en etkin diasporalardan birisi olmak. Sürdürülebilir stratejimizin
temel ekseni yurtdışı Türklerinin anavatanları ve kültürleriyle olan bağlarını korurken, bulundukları ülkelerin sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi hayatına aktif biçimde katılan, mutlu, müreffeh ve başarılı bireyler halinde yaşamalarıdır. Vatandaşlarımızın yaşadıkları yerlerde daha mutlu, müreffeh ve güvenli yaşamalarının sağlanması ve anavatana katkılarının artırılması için çalışmaya devam edeceğiz.

Bugün Türkiye, ekonomik büyüklüğü, zengin insan kaynağı ve sahip olduğu stratejik değerler ile tüm dünyanın dikkatini çeken bir merkez ülkedir. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girip, insanların yaşamaktan büyük mutluluk duyduğu, ileri çoğulcu demokrasi ile yönetilen, vatandaşını yücelten, her alanda AB standartlarını uygulayan, küresel bir aktör haline gelmiş bir ülke olmak istiyoruz.

Türk Hava Yolları'nın dünyanın dört bir köşesine uçtuğu, bankalarımızın girişimcimizin ihtiyaç duyduğu her noktada faaliyet gösterdiği, “Made in Turkey” ibaresini taşıyan ürünlerin dünyanın her yerinde talep gördüğü, dünyanın saygın yayınevlerinin yazarlarımızın kitaplarını bastığı, gençlerin yüksek tahsilini Türkiye'de yapmayı arzuladığı ve Türkçe öğrendiği bir dünya ve Türkiye hayal ediyoruz.

Çin ve İtalya arasındaki en büyük sanayi gücü haline gelen Türkiye bu hayallerini de insanımızın, girişimcimizin dinamizmiyle gerçekleştirecektir. Vancouver'dan Vladivostok'a; Helsinki'den Cape Town'a kadar geniş coğrafyada iş yapan, dünyanın her köşesine mal ve hizmet satma becerisini gösteren Türk girişimci ve profesyonelleri, Türklerin girişimci bir millet olduğunu dünyaya gösteriyor.

Hiç şüphesiz Türkiye'nin küresel başarı öyküleri, Türk girişimcisinin cesareti, tecrübesi, bilgisi ile dün olduğu gibi bugün de yazılacaktır. Küresel hedeflerimize dünyanın dört bir yanına yayılmış Türk girişimcisinin dinamizmiyle ulaşacağız. Küresel düzende daha etkili olmak, değer zincirinde ileri konumlarda olmak için ortak bir küresel gündem takip edip, dünya sistemine daha fazla eklemlenmiş olacağız. Bunun için de daha iyi örgütlenip, birbirimiz ile daha etkin etkileşim içinde olacağız. Hedeflerimiz için uygun araç ve platformları ivedilikle yaratacağız. Arzuladığımız Türkiye'yi ve dünyayı kurgulayacağız.

Çin'i dünyanın üretim üssü, Hindistan'ı dünyanın yazılım merkezi, İsrail'i inovasyon merkezi yapan kendi dinamik diasporaları ile etkin iletişim içinde olmaları ve onları ortak hedefleri doğrultusunda birleştirilmeleridir. Yurt ışındaki Türk varlığı da küresel aktör olmamız ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini gerçekleştirmemiz için en önemli varlıklarımızdan biridir.

1961 yılında iki gün iki gece süren bir tren yolculuğu sonrasında Türkler Avrupa'da 50 yıl geçirdi. Bugün 5.2 milyon Türk Avrupa'da yaşıyor, 140 bin ticari işletmeyi çalıştırıyor, 640 bin kişiye iş veriyor, 50 milyar avro ciro yapıyor. Dünyanın en büyük yazılım ve bilişim şirketi Microsoft'ta 350, dünyanın en büyük internet arama motoru Google'da 35, ABD'li havacılık devi Boeing firmasında ise 75 Türk mühendis görev yapıyor.

Türkiye yurtdışında en çok vatandaşı yaşayan, ABD'ye en çok öğrenci gönderen 10'uncu ülkedir. Yurtdışında 130 bin Türk üniversite öğrencisi, 830 bin Türk ilköğretim öğrencisi, 3 bin 900 Türk derneği var. Sınır tanımayan genç ve dinamik iyi eğitimli profesyonellerimiz dünyanın saygın
şirketlerinde ve kurumlarında çalışıyor, bu kurumları ve şirketleri idare ediyor.

1961'de insanlarımız “misafir işçi” olarak Almanya'ya gitmeye başlamıştı. Almanya'ya gitmiş vatandaşlarımızın ve Türk kökenli Alman vatandaşlarının sayıları bugün 3 milyona yaklaşıyor. Şu anda Almanya'da Türk ve Türk kökenli Alman vatandaşları tarafından kurulmuş 72 binin üzerinde işletme var. Bu işletmeler, yılda 33 milyar avro ciro yapıyor. 350 bin kişiye istihdam sağlayarak Almanya ekonomisine ciddi bir katkıda bulunuyor.

50 yıl önce Avrupa'nın misafir işçileri olarak başladığımız bu serüvende, girişimcilerimiz dünyanın dört bir yanında ekonomileri yönlendiriyor. Artık, üreten, yöneten, istihdam sağlayan Türk girişimcileri için küresel entegrasyon devri, karşılıklı uyum devri başlıyor. Değişen dünyada yükselen Türkiye'nin daha büyük küresel başarı öyküleri yazmaya devam etmesi için; değişimin öncüsü olma ve değişimi yönetme yolunda daha etkin örgütlenmek ve stratejiler belirlemek istiyoruz.

Artık işçi göçü devri sona erdi. Şimdi devir, girişimci hareketliliği devri. Artık acı gurbet öykülerini değil, girişimcilerimizin küresel başarı öykülerini konuşuyoruz. Türkler olarak gönül birliğine, akıl ortaklığına, kurumsal yapılara ihtiyacımız var. Bu inançla diasporamızı küresel hedeflerimiz doğrultusunda örgütlemek, hedeflerimiz etrafında kenetlenmesini sağlamak amacıyla DEİK bünyesinde Dünya Türk İş Konseyi'ni kurduk. Diliyle, kültürüyle, gelenekleriyle, inançlarıyla var olan ve ayakta duran, yaşadığı ülkeye her yönden önemli katkılar yapan bir Türk toplumu görmek istiyoruz.

M. Rifat Hisarcıklıoğlu
TOBB Başkanı
Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği
(Eurochambres) Başkan Yardımcısı
İslam Ticaret ve Sanayi Odası (ICCI)
Başkan Yardımcısı

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI