Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında, 24 Mayıs Salı günü, Herodot Kültür Merkezinde, "Avrupa İçin Tsunami Etkilerine Karşı Tanım, Önlem ve Risk Azaltma Projesi" çerçevesinde, "Doğal Afetlere Karşı Farkındalık ve Hazırlık" paydaşlar toplantısı düzenlendi. 9 farklı başlıkta sunumun gerçekleştiği toplantıda, Bodrum Ticaret Odası (BODTO) da paydaşlar arasında yerini aldı.

ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bodrum Temsilciliği ortaklığında gerçekleştirilen toplantıya, Muğla Vali Yardımcısı Mehmet Fikret Çavuş, Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Taner Uslu, Muğla İl Afet Müdürü Temel Kışlalı, BODTO ve diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile basın mensupları katıldı. 

Toplantıda konuşmacı olarak, ODTÜ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner,  Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ersen Aksoy, Kandilli Rasathanesi Müdürü Dr. Öcal Necmioğlu, Muğla İl Afet ve Acil durum Müdürlüğünden Dilek Özgül, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, AKUT Vakfı Genel Müdürü Dr. Jülide Ergin, İMO Bodrum Temsilcileri İnş. Yüksek Mühendisi Tarık Eray Çakır ile İ. Siret Bali, ODTÜ Doktora Öğrencisi Nilay Doğulu söz aldı.
Güney Ege'de tsunaminin izleri, denize ilişkin afetler, afet yönetimi ve STK ilişkileri, Bodrum'da afet bilgilendirme eğitimleri, tsunami erken uyarı sistemi, Muğla ilinin afetlere hazır bulunma durumu vb. konularda gerçekleşen sunumlar sonrasında toplantı tartışma bölümü ile sonlandı.

Güllük Körfezi'nde ve çevresinde akademik çalışmalar gerçekleştiren, UNESCO Kuzeydoğu Atlantik ve Akdeniz Tsunami Uyarı Sistemleri Başkanlığını ve projenin koordinasyon yardımcılığı görevlerini yürüten Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Doğal afetlere karşı farkındalık ve hazırlık kapsamında ülkemizde birçok görevli ve sivil toplum kuruluşu çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Her bir doğal afeti, korkmadan anlamak ve hazırlıklı olmak gerekir. ASTARTE projesi ile oldukça kapsamlı, yüksek bütçeli bir çalışma yürütüyoruz ve bu projede Güllük Limanı ile Haydarpaşa limanı Türkiye'den belirlenen pilot bölgeler arasında. Didim limanından başlayarak Yalıkavak'a kadar devam eden boğazı inceliyoruz." dedi. Deprem sonrası meydana gelen tsunamilerin en çok, limanlar, küçük tekne barınakları, nehir ağızları ya da sahillerdeki insanlar üzerinde etki gösterdiğini ifade eden Yalçıner şu uyarılarda bulundur: "Yaptığımız çalışmalarda, ileride olacak tsunamilerin yaratacağı akıntılarla denizdeki her türlü yapıyı ne kadar etkileyecek bunları araştırdık. Deprem sonrası denizde farklı olaylar görünürse ardından tsunami gelecek demektir. Bu tsunamiler küçük bile olsa zarar verecektir. Böyle bir durumda, denizdeysek derin sulara doğru uzaklaşmak, karada isek kıyıdan 150-200 metre uzağa gitmek gerekir".

Güllük Körfezi ve çevresinde yaptıkları çalışma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner bölge hakkında şunları söyledi: "Dalaman Havalimanı tsunamiye karşı güvenlidir. Aynı şekilde Milas-Bodrum Havalimanı da, bulunduğu bölge düşük kotlu ve denize yakın ve körfezin ucunda olmasına rağmen Ege Denizinde oluşabilecek en yüksek tsunamilere karşı güvendedir. Ancak limanlarımız için aynı şeyleri söyleyemeyiz" dedi. 

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki ise AKUT'un kurulduğu günden bu yana 2200 insanın hayatını kurtardığını ve Türkiye'de akredite olmuş tek arama kurtarma kurumu olduğunun altınız çizdi. Gönüllülüğün ve insan sevgisinin önemine değinen Mahruki, ahlaki değerlere sahip olmanın en büyük gereklilik olduğunu söyledi.

Kandilli Rasathanesi Müdürü Dr. Öcal Necmioğlu yaptığı sunumda, 365 yılında gerçekleşen Girit depremi başta olmak üzere depremlerin denizlerde yarattığı etkiyi anlattı. Doğayla uyum içerisinde bir toplum yaratılması gerektiğini belirten Necmioğlu, Tsunami erken uyarı sistemlerini de açıkladı.