Röportaj
EĞİTİMDE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI
Artık eğitim okullardan dışarı çıkmış durumdadır. Kurum içi eğitim de bunun bir ögesidir.
30.06.2016 14:59

Uzun yıllar eğitimci olarak çalışan Prof. Dr. Fuat Önder'e eğitim hakkındaki görüşlerini sorduk, derginin 79. sayısında yazdığı eleştirileri açıklamasını istedik. 2016 yılına geldiğimizde ülkemizde, eğitimin hangi seviyede olduğunun bilgilerini aldık. Eğitimin hayatın içine yayılmış durumda olduğunu söyleyen ve hayat bilgisinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Fuat Önder ile öğretici bilgilerle dolu bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Türkiye'de eğitimde hangi seviyedeyiz?

Biz eleştirmiyoruz, yıl 2016, eğitim sisteminin sonuçları söylüyor:  Son 5 yılın YGS sonuçlarına bakılırsa 40 soruda ortalama netler şöyle: Fen ortalaması 3-4, Matematik 5-6, Sosyal 10-11 ve Türkçe 16-18 arasında değişiyor. 'Eğitime Bir Bakış 2015' raporunda OECD Türkiye'nin okul öncesi eğitime katılım oranını açıklıyor: 3 yaş düzeyindeki çocuklar için bu oran OECD ortalamasında yüzde 74 iken; Türkiye'de yüzde 7. OECD, 34 ülkenin refahını; gelir, eğitim, iş, güvenlik, sağlık, barınma, sivil topluma katılım, hizmet sektörüne erişim ve çevre açısından değerlendirdi. Raporun en çarpıcı yanı ise Türkiye'nin en zor yaşanılacak ülkeler arasında bulunmasıdır. 34 OECD ülkesi arasında eğitimde Türkiye'nin bulunduğu konumu ise 34 üncü olmak. Toplumumuzun ortalama eğitim düzeyi 6 yıldır. Bu sayı kadınlarda ortalama 5 yıla düşerken, erkeklerde ise 7 yıla çıkmaktadır. Okullaşma oranları da benzer olarak düşüktür. Okul öncesinde de yüzde 15, ilköğretimde yüzde 90, ortaöğretimde yüzde 56,5 ve yükseköğretimde ise yüzde 20'dir.

 

Mesleki eğitimde durum nasıldır?

TÜİK ve DPT verilerine göre hala işgücümüzün yüzde 7'si okur-yazar değildir ve yüzde 65'i ilköğretim mezunudur. İşgücümüzün yüzde 19'u lise-meslek lisesi mezunu iken yalnızca yüzde 10'u ön-lisans ya da lisans eğitimine sahiptir. Bu tablo, yeni neslin eğitimi yanında, yetişkin eğitimi, mesleki eğitim ve sürekli eğitim alanında da sorunlar yaşadığımızı göstermektedir.

 

Eğitimle işsizlik oranlarının bağlantısı var mı sizce?

Ticari hayata kısaca bakacak olursak; TUİK verilerine göre Türkiye'nin işsizlik oranı ( 2015 Ekim) açısından durumunun, diğer ülkelerden dünyadaki belli başlı 44'ü içinde %10,5 oran ile işsizliğin en yüksek olduğu 8'inci ülke olduğu görülmektedir.  Yani aynı dönem itibariyle toplam istihdam 26 milyon 856 bin kişi olup, istihdam edilmeyenler (işgücüne dâhil olmayanlar ve işsizler) 31 milyon 278 bin kişi ile çok daha büyük bir kitledir. Yine bu veriler eğitim durumuna göre en fazla işsiz kalan grupların genel lise ve yükseköğrenim mezunları olduklarını söylüyor. Kasım 2015 OECD raporuna göre OECD ülkeleri içinde üniversite mezunu nüfus ele alındığında, işsizlik oranı en yüksek olan dört ülkeden birisi Türkiye'dir. 25-64 yaş arası nüfusa bakıldığında, 2000 yılında %3,9 olan üniversite mezunlarının işsizlik oranı, 2014 yılında %8,2'ye yükselmiştir. Çalışanlarımızın ortalama eğitim düzeyi ise 7 yıl olarak verilmektedir. Bu da okul eğitimi alabilmiş olanların sayısal sonucunu bize yansıttığı için önemli bir göstergedir.

 

Avrupa birliği eğitime nasıl bakıyor?

Girmek istediğimiz Avrupa Birliği bu konuda hedeflerini çoktan ortaya koydu. 2002 yılında Barselona'da toplanan Avrupa Konseyi, 2000 yılı Lizbon Sürecinin önemini vurguladıktan sonra “2010 yılına kadar Avrupa'yı eğitim ve öğretim sistemleri açısından dünyanın lideri haline getirmek” şeklinde bir hedef ortaya koymuştur. 2016 da biz bu hedefin neresindeyiz diye insan kendine soramadan edemiyor.

 

“Artık eğitim okullardan dışarı çıkmış durumdadır. Kurum içi eğitim de bunun bir ögesidir.”

 

BODTO'daki duruma dönecek olursak?

Bodrum'daki eğitim sorunları bugünkü konumuz değil, ancak Bodrum Ticaret Odası'nın kendi çalışanları, üyeleri ve üyelerinin çalışanları ile tüm Bodrumlulara verdiği eğitimlerden söz edebiliriz. Bir kamu kurumu niteliğindeki sivil toplum kuruluşunun gelişebilmesi ve başarılı olabilmesi için tüm üyelerini amaçlarına göre yetiştirebilmesi gerekir. Ayrıca üretkenlik ve verimlilik artışı sağlayıp büyümek isteyen işletmeler günümüzde bu hizmetleri bağlı bulundukları örgütsel yapılardan beklemektedirler.  Bu beklentiler, firma sahipleri ile çalışanlarının bulundukları ortama uyma, morallerini yükseltme,  kişiliklerini geliştirme, mesleki yeterliliklerini ve gelişmelerini arttırma gibi bazı çabaların gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıkların kazandırılmasını kapsar. Eğitim düzeyi hem işveren ile çalışanın performansını, hem de çalışma tutumlarını etkiler. Ayrıca bilinen bilgiler zamanla önemini yitirebilmekte, yeni bilgiyle güncellenme ihtiyacı duyulmaktadır Bu gereksinmelerin karşılanması için BODTO gereken eğitim ortamını, eğitmeni ve diğer hizmetleri sağlamaktadır ve son on yılda büyük gelişim göstermiştir. Üyelerine ve çalışanlarına ücretsiz olarak sertifikalı birçok eğitim düzenleyebilmiştir. Konunun dikkat çeken yanı ise bu eğitimlere talebin çok artması ve bu taleplere bağlı olarak her yılın başında yıllık olarak bu eğitimlerin planlanabilir hale gelmesidir. Bu alınan hizmetleri katılımcılar adına “yaşam boyu eğitim” olarak nitelersek; hizmet içi eğitim yaşam boyu eğitim içinde yer alan bir alt süreçtir. Bir kurum ya da kuruluşta göreve başlayan kişi işe başladığı günden ayrılıncaya kadar mesleği ile ilgili gelişmeleri takip edebilmek için sürekli olarak eğitime ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle 25.12.2011'de Muğla Üniversitesi ile gerçekleştirilen çalıştay sonucunda Bölgemizde sürekli eğitim faaliyetleri sağlayacak bir merkezin kurulması sonucuna varılmıştır. 2013 yılında imzalanan protokolle Bodrum'da BODTO SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ açılmış, merkezin tefrişatını gerçekleştirerek eğitim çalışmalarına başlanılmıştır. Bunların dışında eğitime destek olmak amacıyla Odamız Meclis Üyeleri ayrılacak olan huzur haklarını burs hesabına aktararak,  ihtiyaç sahibi olan öğrencilere burs vermektedir. Burslu öğrenci sayısı bu dönemde 979'a yükselmiştir.

 

BODTO eğitim planı nasıl yapılıyor?

BODTO, kuruluşundan bu güne geçen sürede mevzuatla verilen görevleri yerine getirirken kurumsallaşma yönündeki adımını 2005 yılından itibaren atmıştır. Bu yıldan itibaren başlayan TOPLAM KALİTE çalışmaları ile kurum değerleri ön plana çıkmıştır. 2006 yılında TSE'den ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Belgesi alınmış, BODTO'nun vizyonu, misyonu ile sonraki yıllarda kapsamında olan on iki konuda kalite politikaları belirlenmiştir. Kurumda ISO 9001:2015 KYS Dokümantasyonu temelinde oluşturulan BODTO Entegre Yönetim Sistemi tüm hizmet üretimi, eğitim, üye isteklerini karşılama, iletişim ve kontrol/iç denetim için kullanılır. 2013'de “A” kategorisinde Türkiye'deki 25 Oda arasına giren BODTO'da akreditasyon kuralları tüm çalışanlar tarafından benimsenmiştir. Aynı zamanda toplantı, seminer, eğitim, konferans ve çalıştaylar düzenleyerek kurumun güncel konularla ilgili üyelerine bilgi aktarımı sağlanmaktadır. Bodrum Ticaret Odası tarafından yürütülen tüm bu hizmetler ve her yıl düzenli olarak yürütülen eğitim çalışmaları, 2014-2017 yılları Stratejik Planı kapsamında devam etmektedir. Bu plandaki eğitimle ilgili amaçlar şöyledir:

 

1.1 STRATEJİK AMAÇ: BODTO ÇALIŞANLARININ KURUM KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRMEK.   

1.2 STRATEJİK AMAÇ: HİZMET KALİTESİNİ ARTIRARAK VERİMLİLİĞİ PERFORMANSA GÖRE DEĞERLENDİRMEK.

1.3 STRATEJİK AMAÇ: ÜYELERİ İÇİN KURUMSALLAŞMAYI GELİŞTİRMEK AMACIYLA EĞİTİMLER DÜZENLEMEK VE ÜYELERİNİN GELİŞİMİ İÇİN AR-GE, INOVASYON, KALİTE, DIŞ TİCARET VE BENZERİ KONULARDA EĞİTİM VE DANIŞMANLIK HİZMETİ VEREBİLMEK.

 

Eğitim konusundaki rakamlar nasıldır peki?

2009-2015 yılları arasında yürütülen BODTO Eğitim çalışmaları kapsamında toplam 148 eğitimle 8.455 katılımcıya ulaşılmıştır. 2016 yılında ise Bodrum Ticaret Odası üye eğitim planı kapsamında sektörlerin mesleki ve kişisel gelişimlerinin geliştirilmesinin amaçlandığı eğitim çalışmalarımız ile bu dönemde başta turizm hizmet sektörlerine yönelik olmak üzere yoğunluk kazanacaktır. Turizm birçok değişkene bağlı hareket ederken, eğitim çalışmalarımızla kaliteli ve sürdürülebilir turizm hizmetinin sunulmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca 2014 ve 2015'de BODTO çalışanlarının hizmet içi eğitimleri yılda 70 günün üzerine çıkmıştır. 2016 Mayıs ayına kadar ise Girişimcilik Eğitimlerine katılan Bodrumluların sayısı da 200 kişiyi geçmiştir. Kurumumuz tüm bunları yaparken yöneticileri ve çalışanları olarak aşağıda özetle verilen temel değerlerini göz ardı etmeden çalışmaktadır:

 

  • Kamu yararını gözeterek, üyelerin menfaatlerini, toplumun çıkarlarını korumak için eşit, tarafsız ve kanuna uygun hizmet sunar.
  • ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistem Standarttı şartlarıyla ve Akreditasyon İlkelerine uygun çalışır.
  • Hizmet üretirken, iletişim, etkileşim ve yönetişim temelli uygulamalar gerçekleştirir, ekip çalışması ve değişime açık işbirliğini ön planda tutar.
  • Odamızda kendisine saygı, üyelerine saygı, çalışanına saygı ve çevresine saygı ve sorumluluk duyan kurumsal bir anlayış hâkimdir.
  • Görevlerini şeffaf ve hesap verebilir iş disipliniyle yerine getirir.
  • Üye memnuniyetini esas alan, çalışanları istekli, özverili, üretken ve sorumlu bir anlayışla görevlerine bağlıdır.
  • Kamu yararını gözeterek üye çıkarlarını korur.
  • Güven uyandırır ve toplumsal sorumluluk gösterir.
  • Sürekli öğrenen kuruluş olarak yenilikçidir.
  • Ayrım yapmadan hizmet sunar.
  • Tüm personelin birlik ve beraberlik içinde çalışmasını sağlar.

 

BODTO'nun çabası tek başına yeterli midir dersek?

Sonuç olarak Bodrum'daki tüm kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ile STK'ları göz önüne aldığımız zaman GELİŞİME YÖNELİK imkan ve potansiyelin değerlendirilebilmesi için önemli bir eksikliğin BODRUM'da henüz birlikte çalışma ve kolektif GİRİŞİMCİ bir anlayışın olmaması gözlenmektedir. Bu nedenle BODTO'nun ilçemizde tek başına akredite olan kurum olarak kalmasının başta eğitim sorunu olmak üzere her konuyu çözmeye yetmediği aşikardır. Bu nedenle BODTO; 2014-17 Stratejik Plan döneminde tüm paydaşları bir araya getirebilen, ortak akıl da buluşturabilen, yeni eğitimler ve ortak projelerle yeni girişimciler yaratabilen konulara öncelik vermenin önemini bilmektedir. Bodrum hep birlikte kendi yatırımcılarını ve girişimcilerini kendisi yaratabilir. Bunun için önce kurum ve kuruluşların Üst Yöneticileri ya da Başkanları dahil girişimci olmalıdırlar ve girişimcilik eğitimleri öncelikli olarak arttırılarak devam ettirilmelidir. Teşekkür ederim.