Röportaj
Gülsin Onay
Bodrum’da yaşamayı neden tercih ettiniz? Bodrum’da sizi etkileyen faktörler neler oldu?
13.10.2014 09:26

“Bodrum, dünyada eşine az rastlanır bir şehir. O kadar çok yönüyle beni cezbetti ki… Bundan yirmi sene önce buraya yerleştiğimde; nihayet aradığım cennet mekanı buldum, diye düşündüm. İklimiyle, tarihi yapısıyla, konumu, manzarası ve doğal güzellikleriyle olağanüstü… Her koyu farklı, her biri farklı birer hazine gibi bir yer Bodrum, benim için. Çocukluğumda da okuduğum kitaplardan özellikle de Halikarnas Balıkçısı'nın yazılarından dolayı çok merak etmiş ve gelmiştim o zamanlar. Bodrum'a ilk girdiğimde Kale'nin o muazzam görüntüsü, o panorama beni o kadar etkilemişti ki; baka kalmıştım. Ondan sonra tabi aradan yıllar geçti ve nihayet bu evi aldıktan sonra her yaz gelmeye başladım. On bir sene önce de Gümüşlük'ün büyülü atmosferinde, Gümüşlük Klasik Müzik Festivali'ni Neben Doğru ile birlikte başlattık. Zamanla festival, o kadar dünya çapında bir olay haline gelmeye başladı ki artık gerçekten neredeyse yurtdışından dinleyiciler bile plan yapıyorlar konserleri izlemek için ve tatillerini buna göre düzenliyorlar. Bizim için tabi ki bu çok sevindirici bir durum. Sadece onunla da kalmıyor, aynı zamanda buraya gelen dünya çapındaki sanatçılarla çok yetenekli genç öğrenciler artık birlikte yaptıkları çalışmalarla da çok güzel bir deneyim kazanıyorlar. Farklı ekollerden, dünyanın bambaşka yerlerinden; Fransa'dan, Amerika'dan, Rusya'dan, Japonya'dan, İtalya'dan farklı ekolleri bir arada, üçer beşer gün arayla görüp onlardan feyz alma imkanını yakalıyorlar. Bu da gençlerimiz için çok önemli bir fırsat. Düşünsenize, bunu yapabilmek için oralara gidip, konser bileti alıp, otellerden rezervasyon yaptırıp, dünyanın masrafına girmeleri gerekiyor. Bu festival ile birlikte bu imkanı yakalamış oluyorlar. Bu bakımdan da çok mutluyuz. Üçüncüsü önümüzdeki sene yapılacak, aynı zamanda benim hocam Adnan Saygun'un adını yaşatmak için onun adına piyano yarışması düzenlemek ise bize çok büyük mutluluk verdi. Bu yarışmada derece alan gençler, bizim yüzümüzü ağartacak nitelikteler ve en yakın zamanda Türkiye'yi yurtdışında temsil edecekler. Buna hakikaten inanıyorum, çünkü çok değerli gençlerimiz var ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Dolayısıyla burada hem çalışma, hem tatil, hem sanat, hem doğa, her şey iç içe. Bodrum benim için gerçekten dünyanın cennetten bir köşesi gibi.”

Kültür ve sanat faaliyetleri Bodrum'da turizmin gelişmesinde nasıl yardımcı olur?

“İnanır mısınız, o kadar fark ettirdi ki… Son zamanlarda artan festivallerle; Bodrum Uluslararası Bale Festivali olsun, D-Marin Turgutreis Klasik Müzik Festivali ve Gümüşlük Klasik Müzik Festivali olsun bunlar Bodrum'a hem prestij kazandırdı, hem ilgiyi artırdı. Bunun için de çok büyük bir önem taşıyor. Bodrum sadece sabah - akşam denizi, güneşi ve eğlencesi ile değil aynı zamanda kültürel bir kent olarak da dünyada git gide sözü geçen bir konuma geliyor.”

Sizce önümüzdeki yıllarda kültür sanat faaliyetleri adına neler yapılabilir?

“Bence çok güzel gelişmeler oluyor Bodrum'da. Her sene daha iyi organizasyonlar yapılabiliyor. Belki önümüzdeki dönemlerde kapalı salonlarda yapılabilir ve kış aylarına da çekilebilir bu festivaller. Ayrıca gün geçtikçe burada yaşayanların sayısı da artıyor. Onların da yıl boyu sanatsal faaliyetlerden uzak kalmamaları açısından bu konu önem taşıyor. Söyleyecek önemli noktalardan birisi, kış faaliyetlerini es geçmemek olsa gerek.”

Bu sene gerçekleştirilen Gümüşlük Uluslararası Klasik Müzik Festivali sizce nasıl geçti?

“Bu sene Gümüşlük'te çok güzel konserler oldu; çok renkli, farklı programlar ile oda müziği grupları oldu; triolar, kuartetler ve çok değerli büyük isimleri çağırdık, çok da büyük ilgi gördü. Mekanımız taş ocağı, o kadar benzersiz bir güzellikte ki; hem görüntü açısından, hem de akustik olarak muhteşem bir mekan. Biz orada mikrofon ve ses sistemi olmadan fevkalade müthiş bir ambiyans içerisinde festivalimizi sürdürdük. Deniz ve kum ile yan yana müziği yaşamak da herkesi büyülüyor genelde.”

2015 yılındaki festival nasıl olmalı sizce?

“Tabi bizim her sene çok değerli sponsorlarımız ve destekçilerimiz oluyor, onlara çok müteşekkiriz ancak hep son dakikada belli oluyor. Biz de hep bir heyecan içerisinde yetiştirip yetiştiremeyeceğimizi düşünüyoruz. Oysa bütün dünyada bu tür organizasyonlar çok öncesinden bağlanıyor. Nefes nefese kalmamamız gerekiyor ve bunların bir an önce belli olması gerekiyor. Bunun dışında da belki bu ön mekanlarımızda, ulaşım konusunda bir takım aksayan durumlar var yani bazı konuların daha çok desteklenmesini istiyoruz ama yine de tüm destekçilerimize çok değerli katkıları için çok teşekkür ediyoruz.”

BODTO'nun festivale katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Hakikaten Bodrum Ticaret Odası sadece bu sene değil, önceki yıllarda da hem maddi, hem manevi açıdan çok büyük destekte bulundu. Mahmut Kocadon, açılışımıza da gelir sağ olsun, geçen sene kokteylimizi de düzenledi. Böyle bir kurumu arkamızda hissetmek, desteğini bilmek bizi gerçekten çok mutlu ediyor, devamını diliyoruz ve çok teşekkür ediyoruz. Sanat her zaman desteklenmeli. Bunun dışında birçok gönüllümüz de var ve onlara da bu röportaj aracılığı ile teşekkür ediyorum.”

Gülsin Onay, 1988 yılındaBoğaziçi ve 2007 yılında Hacettepe Üniversiteleri tarafından “Fahri Doktora” ile onurlandırılmıştır. Onay, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Solisti olup, Bilkent Üniversitesi'nin de Sürekli Sanatçısıdır. Yurtiçi ve yurt dışında pek çok yardım konseri de veren sanatçı, 2003 yılında UNICEF Türkiye Milli Komitesi tarafından “İyi Niyet Elçisi” seçilmiştir. Ayrıca Sevda-Cenap And  Müzik Vakfı tarafından  “2007 Onur Ödülü Altın  Madalyası” ve Donizetti  2011 Klasik Müzik Ödülleri  “Yılın Piyanisti” ödülü, 42.  İstanbul Müzik Festivali'nin “2014 Onur Ödülü”  Gülsin Onay'a verilmiştir.

“Piyanist sadece olağanüstü teknik ustalığı ile değil, müzikal zekâ ve anlayışın sık rastlanmayan bir bileşimi ile de dinleyiciyi fethediyor. İhtişam, olağanüstü cümleleme, müzikal enerji ve zekâ mükemmel biçimde dengeleniyor. ”
Göttinger Tagblatt